17 Şubat 2013 Pazar

TEMYİZ DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ


          Temyiz yerel mahkemelerin usul ve esas hakkında yaptıkları hataları (kime göre neye göre tabiki) bir üst merci olan yargıtaya havale eden hukuk kurumudur.Günümüzde istinaf mahkemeleri daha açılmadığından hala eski temyiz hükümlerini uygulamaktayız.Nacizane kendi yazdığım bir temyiz dilekçesini burada sizlere sunuyorum::



T.C. YARGITAY (   ) HUKUK DAİRESİNE
Gönderilmek üzere
T.C. BAKIRKÖY .------------- MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’ne

DOSYA NO : ---- / --- Esas

TEMYİZ EDEN DAVALI   : **************************

VEKİLİ                                : ------------------------------------------

KARŞI TARAF                   : ****************************

VEKİLİ                                :  ----------------------------------------

D.KONUSU                         :  Süre tutum dilekçemiz ile temyiz ettiğimiz 19/12/2012 tarihli yerel Mahkeme kararının gerekçeli karar tarafımıza tebliğine müteakip gerekçeli temyiz dilekçemizdir.

AÇIKLAMALAR               :

     1-yukarıda esas numarası ve taraflarını belirttiğimiz T.C Bakırköy ----- Mahkemesi’nin 19 / 12 / 2012 tarihli davanın kabulü kararı esas ve usul yönünden hukuka aykırıdır.

     2- İşçilik haklarının tazmini konulu davada usul ve esas yönünden hatalar yapılmıştır. Bilirkişi raporuna itirazlarımız dikkate alınmamıştır.Zira eksik ve dayanaktan yoksun bilirkişi raporuna 29/08/2012 tarihli itiraz dilekçemizde belirttiğimiz üzere ; bilirkişi raporuna itirazlarımız dikkate alınarak bilirkişilerin iş hukuku ve sosyal güvenlik uzmanlarından seçilmek suretiyle dosyanın başka bir bilirkişi kurulu tarafından incelenmesi gereği bildirilmiş,Yerel Mahkeme bu talebimizi sonuçsuz bırakmıştır.Bilirkişi kurumunun gerekliliğini;”hakim çözmek zorunda olduğu uyuşmazlıkta ,hukuki bilgi dışında kalan teknik ve özel bilgiye ihtiyaç duyabilir.Bu durumda hakimin ,bu konuda uzman kişinin görüşünü alması söz konusu olacaktır.” Şeklinde özetlersek itiraz dilekçemizde hususların ve taleplerin dikkate alınmamasının boyutu anlaşılacaktır.

     3- Bununla beraber dosyamızda mübrez bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere Bilirkişi ----------------- hangi hususların ihtilaflı olduğunu hangi hususların ihtilaf dahilinde bulunmadığının ayırdını belirtmiş,incelemesini buna göre yapmıştır.Hatta ve hatta ihtilafın boyutunu “ödemenin miktarı” düzlemine indirgemiştir.Oysa taraflar arasında ihtilaf bundan ibaret değildir.Davacı Karşı tarafın borcun sebebini oluşturan iddiaları yersiz olmakla,borcun miktarına ilişkin husus bu iddiaların doğruluğunun tespiti halinde mümkündür.Oysa Bilirkişi mahkemeye intikal eden hayat olayının bu kısmını atlamıştır.Şüphesiz Türk kanunlarını yorumlamak ve uygulamak hakimin görevidir.Özellikle taraflar arasında çekişmeli konularda,konunun tasnifi bilirkişiye ait değildir.Bilirkişinin uyuşmazlıkla ilgili hukuki konularda rapor yazması ,görüş bildirmesi mümkün değildir. HMK md. 279/4 ‘de belirtildiği üzere:” Bilirkişi raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında , hukuki değerlendirmelerde bulunamaz.”.Her ne kadar dosyada bilirkişi bulunan meslektaşım Av. ------------- mesleği gereği konunun tasnifini gerçekleştirip hükme yakın bir kararı avukat bulunduğundan vermiş olsa da,iş bu rapor tarafımızdan itiraz görmüş,itiraz nedenlerimiz dikkate alınmamıştır.

     4- Dinlenen davacı şahitlerinin beyanları gerçekten uzak ve kendi içinde çelişkilidir.dinlenen davacı şahidi ----------- ‘in beyanında bulunan “bazen maaşlarımız zamanında ödeniyordu,bazen bir buçuk iki ay gecikiyordu” beyanı ile aynı ifadenin içerisinde “davalı işveren yaklaşık iki yıldır maaşları ödeyemiyordu.” Şeklindeki beyanı bu tanığın beyanlarındaki tezatı açık bir biçimde göstermektedir.Keza yine aynı tanık çalışma saatleri ile ilgili olarak tezat oluşturacak üstü kapalı ve yuvarlak beyanlarda bulunmuştur.Bir diğer Davacı Şahidi  *-------------’ın beyanları ise davanın konusunda uzak,davacının fazla mesai yapıp yapmadığı hususuna girmeden genel ibareler barındırmaktadır.Tanık delili takdiri bi delildir.Tanık delili dikkatli takdiri gereken bir delildir.Bir tarafta çocukların dahi tanık olabilmesi diğer tarafta hafızanın zayıf olması sebebiyle gerçeğe aykırı beyanda bulunmanın mümkün oluşu,tanık deliline şüphe ile yaklaşılmasına neden olmaktadır. Zira beyanda bulunan tanığın kendisini tanık olarak göstermiş olan tarafla bir yakınlık dostluk bağının bulunması aynı şekilde şüpheli beyanlara neden olmaktadır.İşte bu halde dosyada varolan davacı taraf tanık beyanları çelişkileri ile beraber değerlendirilmeli,beyanlar içerisinde aynı konu hakkında bulunan farklılıkları açıklığa kavuşturmalıydı.

     5-Yerel Mahkeme kararında davacı taraf ıslah talebinin nazara alınması usul yönünden kabulü mümkün değildir.Davacının bu talebi usulen davanın genişletilmesi anlamına gelir ki tarafımızın bu konuda herhangi bir muvafakati söz konusu değildir.Davacı dava dilekçesinde netice i talep cümlesini netice i talebi arttırma ihtimaline kapalı olarak kurmuştur. Bu sebeple fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olması sebebiyle o aşamada ancak ek dava açabilirdi.Islah talebinde bulunması ve kararda ıslah talebinin nazara alınması usule aykırıdır.

       6- Müvekkil Şirket -----------------------------adına T.C. Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ------------- Esas sayılı dosyası ile verilmiş iflas erteleme kararında belirtildiği üzere Müvekkil Şirket iş hacmi son yıllarda düşmüştür.Bu iş hacmi ile özellikle davacı tarafın belirttiği ek mesai saatlerini gerektiricek bir iş yükü şirkette mevcut değildir.

       7- Bununla beraber davacının dava öncesinde açmış bulunduğu T.C. Küçükçekmece 1.İcra Müdürlüğü ‘nün ------------ Esas sayılı  dosyasına kıdem ve ihbar tazminatı yasal vekalet ücreti ve ekleri ile birlikte hesap edilerek şirketimiz tarafından yatırılmıştır.Davacının haksız olarak talep ettiği aşkın tutara da itirazımız yapılmıştır.İtirazımız üzerine takip durmuştur.Davacı bu defa itirazın iptali davasını açtığında kötüniyet tazminatı talep edeceğimizi bildiğinden bahsi geçen davayı açmıştır.Davacı itirazın iptalini sağlamadan bahsi geçen davada alacak iddiasında bulunmuştur.Davanın öncelikle usul ekonomisini de dikkate alarak usul yönünden reddi gerekirdi.

SONUÇ VE İSTEM    :

   Yukarıda arz ve izah edilen ve re’ sen dikkate alınacak sebeplerle, yerel mahkeme kararının TEMYİZEN ve MÜRAFAALI olarak incelenerek BOZULMASINA, yargılama sonuna kadar kararın TEHİR-İ İCRASINA karar verilmesini Saygılarımla bilvekale arz ve talep ederim.

Temyiz eden
Davalı Vekili
Av. -----------------------------


1 yorum:

  1. Üstadım sanal alemdeki en başarılı temyiz dilekçesi olmuş.
    Kaleminize sağlık,

    YanıtlaSil